Ruhun bakis acisindan seker metabolizmasi

Şeker hastalığı 1 numaralı yaygın hastalıktır!

 

Maneviyat açısından bakıldığında, hastalıkların kökeni ruhun derinliklerindedir.

 

Diyabet, vücudun fazla şekere, dolayısıyla bağımlılığa karşı koruyucu bir mekanizmasıdır. Bu bağımlılık hayattaki tatlı şeylerin yerine geçen bir tatmindir. Ruh görünmez bir şekilde "aşk ve sevgi" için can atıyor. Vermek ve almak arasındaki sağlıklı denge bozulmuştur. Korku ön plana çıkmıştır.

 

Tip 1 diyabetteki bloke yani tıkanıklık vücudun dışında kendini gösterir. Bu kişi genelde zayıftır.

 

Tip 2 diyabet, hayatta ve kendisine sevgiye izin vermez veya sadece sınırlı bir ölçüde yaşar. Bu çocukluk deneyimlerine dayanarak gelişir. Tıkanıklık kendisidir ve kişi genelde aşırı kiloludur. Yokluk korkusuyla yiyecek depolar.

 

Diyabet teşhisi konduğunuz zamanı  hatırlıyor musunuz? Bu hastalığa ne sebep olmuş olabilir? Blokajlarınızın kökü nereye dayanıyor?

 

Beyin, metabolizma, psikoloji ve ruhumuz simbiyotik olarak ayrılmaz bir biyolojik sistem oluşturur. Bağışıklık sistemimizin kalitesi de büyük ölçüde bu etkileşime bağlıdır.

Yani senin görevin ruhunu, kalbini, beynini temiz tutmak. Temiz tutmak için de elinden ne geliyorsa yapmak. Iyi beslenme, doktor tedavilerine paralel enerji çalışmaları (Aura ve organlar için) yap ki hayatın zor zamanlarında da ayakta durabilesin, hem kendine hem de çevrene sevgi olabilesin!

 „Hayatta korkacak bir şey yoktur, sadece her şeyi anlamalısın.”
Marie Curie, fizikçi ve kimyageran (1867 - 1934)

BIR´IM ∞ BIR OLMAK   BIRLIK OLMAK